Çoğumuz tercüme işleminin nasıl yapıldığını, belgelerin bir dilden diğer dile nasıl tercüme edildiğini ve kimlerin tercüme yaptığını merak ediyoruz. Hatta bir sihirli değnek ya da bir çeviri makinesi falan mı var diye soruyoruz. Bu yazımızda biraz olsun tercüme işinin ve tercümanlık mesleğinin perde arkasına bakacağız. Böylece tercümelerin nasıl ve kimler tarafından hangi şartlarda yapıldığını göreceğiz.
Tercüme edilecek belgelerinizi tercüme bürosuna teslim ettikten sonra bunların nasıl tercüme edildiğini, kimler tarafından tercüme edildiğini, hangi yöntemlerin uygulandığını hiç şüphe yok birçoğumuz merak etmişizdir. Öncelikle şunu belirtelim: Tercüme makinesi ya da cihazı henüz icat edilmedi. Böyle bir makine olsaydı hem tercüme işlemi saniyeler ya da dakikalar içerisinde yapılır hem de ihtiyacı olan herkes kendine bir tane alırdı. Bu hususu özellikle “Tercümem acil” diyerek birkaç saat içerisinde 50-60 sayfanın tercümesini isteyenler not alsınlar.
Tercümeler sanılanın aksine insan gücü, emeği ve beyniyle yapılmaktadır. Bu durum tercümanlık mesleğini bazı meslekler gibi zor ve değerli kılmaktadır. Tercüme bürosundaki tercüman müşteri tarafından bırakılan belgeleri tercüme etmeye başlamadan önce inceler ve okur. Bu metnin bütününe özellikle de içeriğine hakim olmak açısından önem arz etmektedir. Ardından ikinci aşama olarak spesifik yani metnin konusuna ve türüne has kelimeler tespit edilir. Bunu biz tercümanlar terminoloji çalışması diye adlandırıyoruz. Bu esnada çeşitli kaynaklardan en başta mesleki sözlüklerden araştırma yapılır. Tercüme esnasında kullanılacak özel terimler belirlenir. Artık belgenin tercümesine geçme vakti gelmiştir. Tercüman okuduğu metni bilgisayarda oluşturduğu dosyada talep edilen dile tercüme eder. Tercüme sırasında sadece terimlerin doğru kullanılması yeterli değildir. Aynı zamanda kültürel farklılıklarda çeşitli uyarlamalara gidilmesi gerekebilir. Örneğin bir toplumda varolmayan bir özelliğin ya da durumun farklı bir şekilde aktarılması ya da uyarlanması gerekebilir. Tüm bunlar tercümanın işini zorlaştıran hususlardır. Tercüme işleminin tamamlanmasının ardından tercüme kontrol işlemine tabi tutulur. İlk önce tercümeyi gerçekleştiren tercüman kontrol eder. Ardından ikinci bir kişinin tercümeyi kontrol etmesinde yarar vardır. Tercüme bürolarında bu işi genelde editörler üstlenirler. Bu aşama tercümenin hatasız teslim edilmesi açısından büyük öneme sahiptir. Böylece olası gramer ve yazım hatalarının önüne geçilmiş olur.
Peki tercümanın çalışma ortamı nasıl olmalıdır? Kısaca özetlemek gerekirse tercümanın çalıştığı ortam en başta sakin olmalıdır. Tercümanın dikkatini dağıtabilecek dış uyarıcılar en aza indirgenmelidir. Çünkü tercüme işinde dikkat ve konsantrasyon çok önemlidir. Tercüman tamamen üzerinde çalıştığı işe yoğunlaşmalıdır. Üzerinde zaman baskısı olmamalıdır. Her işte olduğu gibi çalışma saatlerine dikkat etmeli ve iyi dinlenmelidir. Ancak tercümanın üzerinde zaman baskısı olması durumunda bu onda verimsizliğe sebep olabilmektedir. Netice olarak yukarıdaki resimde yer alan bir tercüman tercih edilmemektedir. Bunun hem tercümana hem de işini yaptığı müşteriye bir faydası yok.
WhatsApp Destek